Boyle yasasıyla beraber manyetik kuvvetlerin vakum içinden geçebileceği gerçeğini ortay koydu. Boyle, Toriçelli’in 1644 yılında gösterilmiş olmasına karşın hava ağırlığının bulunduğunu açıkladı. Bunun yanı sıra Aristo’nun toprak hava su ve ateş unsurlarını reddetti. Paracleus’unda tuz, kükürt ve cıva teorilerini reddetmiştir. Elementlerin tanımına mükemmel bir şekilde ulaşmış olmasına rağmen, doğru elementlerin hala daha ortaya çıkarılamadığını belirtmiştir. Maddelerin hareketinin mekanik yoluyla anlaşılabilen atomların hareketiyle açıklanılabilir olduğuna inanmaktaydı. Sonuç olarak Boyle’nin ortaya koyduğu bu teorinin doğruluğu kanıtlandı. Boyle bir elementin başka bir elemente dönüşebileceğine inanan bir simyager olarak anılmıştır. 1675 yılında sıcaklık ve parçacıklar arasındaki hareket ilişkisini başaralı bir şekilde tanımlamıştır. Robert Boyle, maddenin bir unsur olup olmadığına dair bir deney yöntemi bulamamış ve altın, gümüş ve kükürt gibi birçok maddenin gerçekte bileşikler olduğu tezine varmıştır. Boyle yasası moleküller ve atomların çözümlenmesi noktasında büyük rol oynamıştır. Boyle, kız kardeşi Katherina’nın ölümünün ardından 31 Ocak 1691 senesinde 64 yaşında felç geçir ve ölür. Londra’nın Westminster şehrinde bir kilisede gömülür. Robertbboyle’nin yaşadığı devir büyücülük ve falcılığın oldukça yaygın olduğu bir dönemdi. Geride bırakmış olduğu yaşam, düşünsel, deneyimsel, olgusal ve doğayı anlama noktasında çok büyük katkıları olmuştur. Çağdaş bir dünyanın hayalini kurarak bilme dört elle sarılmıştır. Ölümünden sonra çağdaşları gerçeği soluyan adam şeklinde bir cümleyle Robet Boyle’i kısaca tanımlamışlardır.