
İstanbul’un en çok bilinen yerlerinden biriside taksim meydanıdır. Birçok kişi Beyoğlu’nu farklı şekilde tanımlayabilir, fakat Beyoğlu deyince Taksim’den bahseden kesim oldukça fazladır. Taksim ve özellikle taksim meydanın hayatın 7/24 yaşandığı ve yaşamın hiç durmadığı yer olarak tanımlanır. İstanbul’un birçok tarihi yerlere ve olaylar ev sahipliği yapması, bu tarz mekânlarında değerlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Bunun en bilindik örneği gençlerin kendilerine özgü alanlar ve yerlerde toplanmalıdır. Taksim meydanı ise, tamamen gençlerin bulunduğu gerçek anlamda güzel vakit geçirebileceğiniz bir yer. Güzel ortama ve güzel arkadaşlara sebep olabilecek potansiyele, yüksek enerjiye sahip bu yere mutlaka gitmenizi tavsiye ederiz. Birçok kişi tarafından sıcak ortama ve ciddi ilişkilere ev sahipliği yapan taksim meydanı İstanbul’un kalbinin attığı yer olarak ta tanımlanabilmektedir. İster gece, ister gündüz olsun birçok anda ve neredeyse her zamanda Beyoğlu ve Taksim Meydanı inanılmaz kalabalığa sahiptir. Bundan dolayı Taksim meydanında oturup etrafı izlemek size iyi gelecek ve asla kendiniz yalnız hissetmeyeceksiniz.
Taksim Meydanı
İstanbul, adeta efsanelerle gelişen ve günümüze ulaşan hikâyelerle farklı ortamlarda farklı hislere kapılmanızı sağlayan büyük bir şehirdir. Taksim Meydanına ait efsanede oldukça ilginç. Günümüzde birçok gencin ve insanların oldukça kalabalık gruplarla eğlenmek amacı ile dolaştıkları yerin hikâyesi yerin daha da önemli olmasını sağlamaktadır. Geçmiş dönemlerde yaşayan insanlar, yaşam şartlarının zor olmasından dolayı birçok sıkıntı ile karşılaşmaktaydılar. Boğaziçi coğrafyasında yaşayan insanların su ihtiyacını karşılayabilmek için zamanında civar semtlere bir depo yapılmaktadır. Bu deponun içerisine oluşan suyun dağılması yani taksim edilmesi için küçük bir yapı inşa edilir. Eski dönemde Galata – Beyoğlu’nun suyunun taksim edildiği olayından dolayı meydana Taksim ismi verilmiştir. O dönemlerde taksim bir meydan değildi. Tam anlamı ile bir sokak ve etrafında eski evler bulunan normal bir mahalle görünümdeydi. Zamanla geliştirilen ve muhteşem bir meydan haline getirilen taksim, meydan özelliğini kazandıktan sonra insanlar tarafından tercih edilmeye başlandı. Bu olaydan sonra meydanın adeta yıldızı parladı ve gelişerek bugünkü görünümüne kavuştu.
Gümüşsuyu (İnönü) Caddesi
Taksimde ve çevresindeki ortam gerçekten görülmeye değer. 7/24 zaman geçirebileceğiniz ve oturup izlemekten sıkılmayacağınız yerlerden biriside Gümüşsuyu caddesidir. Gümüşsuyu caddesi, Taksimden Dolmabahçe’ye inen yol üzerinde yer alır. Taksim meydanına ve çevresine gittiğinizde bu caddeyi de gezi planınıza eklemeniz sizin için doğru bir karar olacaktır. Gümüşsuyu, eski dönemlerde ‘’gömüşsuyu’’ olarak bilinmekteydi. Zamanla bu yerin ismi ‘’gümüşsuyu’’ olarak adlandırılmıştır. Bu cadde gerek manzarası, gerek yapıların oluşturduğu atmosferik hava ile İstanbul’un en seçkin caddelerinden birisi olma özelliğini kazanmıştır.
Cihangir ve Çukurcuma
Cihangir semtinin hikâyesi ve önemi oldukça başkadır. Semt adını Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Cihangir’den almıştır. İstanbul’un en popüler semtlerinden birisi olan Cihangir, İstiklal caddesine yakın olmasından dolayı da bilinmektedir. Doğal güzelliklere ve nadide yerlere sahip olan bu semtte Cihangir, Firuzağa ve Çukurcuma camileri görebileceğiniz tarihi yapıların sadece bazılarıdır. Semte dolaştıkça farklı yapılarla karşılaşabilir aynı zamanda da semtin bazı noktalarında kedi simgelerini görebilirsiniz. Cihangir bölgesi, hem merkezi sistemini hem de mahalle özelliğini korumuş özel bir yerdir. Rum mimarisinin karakteristik örneklerini net bir şekilde görebileceğiniz bu semt, marka olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda Çukurcuma olarak bilinen yerde Fatih Sultan Mehmet’in fetihten sonra ilk Cuma namazı kıldığı söylenmektedir. Cihangirde bulunan Firuzağa Camisine ulaştıktan sonra batıya doğru biraz yol kat ederek tarihi çukurcuma camisine ulaşabilirsiniz.