Bugüne kadar pek çok farklı şekilde gezegen üzerine farklı tanımlamalar yapılmıştır. Bunun sebebi ise elimizdeki verilerin zaman içinde değişmesidir. Şu anda genel olarak kabul görmekte olan gezegen tanımı ise 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği tarafında yapılmıştır. Bu tanıma göre bir gök cisminin gezegen olarak kabul edilmesi için bir yıldızın yörüngesinde yer almalı ve dolaşmalıdır. Bununla birlikte yörüngesinin etrafındaki ve üstünde yer alan gök cisimlerini ise yeterli miktarda kütle çekimine sahip olarak temizleyebilen gök cisimlerine gezegen diyoruz. Bu tanım 2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği tarafından yapıldıktan sonra Plüton gezegen sınıfından çıkarılarak cüce gezegen sınıfına alınmıştır.
Gezegenler genel olarak yıldızlardan kopmakta olan parçalardan oluşmaktadır. Yani üzerinde yaşadığımız Dünya gezegeni de bir yıldız olan Güneş’ten koparak oluşmuştur. Bu oluşum ise oldukça uzun yıllar almaktadır. Evrende milyarca yıldız olduğuna göre yıldız sayısından daha fazla gezegen olduğunu söylemek mümkündür.
Günümüzde Güneş Sistemi içinde sekiz tane gezegen yer almaktadır. İçinde yaşamakta olduğumuz Dünya gezegeni de bu gruba dahildir. Dünya ile birlikte Güneş Sistemi’nde Güneş’e yakınlık bakımından sırası ise Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür.
Şu anda genel olarak kabul görmekte olan Güneş Sistemi’ndeki sekiz gezegen ile birlikte bu gök cisimleri ile fiziksel özellikler, yörünge, boyut gibi özellikler ile aynı gruba dahil edilebilecek gök cisimlerinin bulunmuş olması ve bunlar ile birlikte başka yıldız sistemlerinde tıpkı Güneş Sistemi’ndeki yer alan gezegenlere benzemekte olan gök cisimlerinin dolanmakta olduğunun saptanmış olması günümüz şartlarında gezegen tanımını net bir şekilde yapmayı zorlaştırmaktadır.
Günümüzde Güneş Sistemi içinde yer almakta olan gezegenler ile karıştırılmaması için başka yıldız sistemi dışında yer alan gezegenlere Güneş Sistemi Dışındaki Gezegenler denilmektedir.